Bu hastalık nedeniyle kişinin ağzında ve çevre dokularında çeşitli rahatsızlıklar oluşur. Aynı zamanda dişlerin fazla sürtünmesi nedeniyle dişlerdeki çiğneme yüzeylerinde aşınma olur. Özellikle ön dişlerdeki aşınma belirgin seviyededir. Dişlerde istem dışı hareketler olduğundan, ortaya çıkan kuvvetle ön dişlerde köşelerde, arka dişlerde çıkıntılı alanlarda mikro çatlaklar meydana gelir. Bu şekilde oluşan çatlaklar röntgen çekimlerinde belirlenemediği için, çatlakların büyümesi dişlerin kırılmasına neden olur. Dişlerde çene sıkma hastalığı sonucunda soğuğa karşı hassasiyet, dişlerde aralanma ve sallanma oluşur. Kronik baş ağrısı, yüz ağrısı hastaları etkisi altına alır. Bu etkiler çene eklemi, çiğneme kasları ile dişlerin olduğu alandaki sorunlardan ve dengesizlikten kaynaklanır. Hastalardaki diş sorunları giderildiğinde, yaklaşık %95 oranında hasta ilaç tedavisine gerek kalmadan düzelme görülür. Çene eklemi kemiklerindeki dişlerde kapanma sorunu, aşırı derecede diş sıkma, çiğneme kasları sorunları, sinirler yüzünden temporomandibular eklem sendromu meydana gelir. Baş ağrısına neden olan etken bu sorundur.

Çene sıkma hastalığına sebep olan en önemli etken duygusal streslerdir. Stres vücutta ilk olarak ağız dokularını etkiler. Stresin çene sıkma hastalığının hem oluş nedeni hem de hastalığın şiddetini arttıran bir etken olduğu tespit edilmiştir. Özellikle fazla sinirli yapısı olan, hassas ve titiz olan kişiler bu hastalığa daha kolay yakalanır. Bunun yanında malokluzyon denilen dişlerdeki diziliş ve sıralanış sorunları da çene sıkma hastalığından kaynaklanabilir. Bu konuda uzmanlar bazı fikir ayrılıkları yaşar. Bazıları bunu santral sinir sistemi sorunlarına, bazıları da çene sıkma hastalığıyla birlikte santral sinir sistemi hastalığına bağlar. Çene sıkma hastalığının gündelik yaşamdaki maddi ve manevi sorunlardan kaynaklanan psikolojik baskı sonucunda da gelişmesi mümkündür. Buna kişinin yapısal özellikleri de destek olur.

Özellikle geceleri etkili olan çene sıkma sorununun giderilmesi için, gece koruyucu olan silikon içeren diş plakları kullanılır. Bunlar hastaların bazısında başarılı olsa da bazı hastalarda iyileşmeyi sağlamaz. Bu durumda kas gevşetici ilaç kullanımı, psikoterapi, eksik dişlere protez uygulanması, yanlış yapılan dolguların, kaplamaların yenilenmesi gibi uygulamalara başvurulabilir. İleri aşamadaki hastalarda eklem kapsülünün yıkanmasıyla tedavi yapılır.

Hastalar genellikle bu sorunlarını bilmez. Doktora gidişleri de çoğunlukla diş sorunlarından olur. Hastaların doktor tarafından sorgulanması sırasında alınan cevaplara göre çene sıkma hastalığı anlaşılabilir. Hastalara sorulan sorular arasında;

Kişinin bu sorulara verdiği yanıtlara göre çene sıkma hastalığı olup olmadığı belirlenebilir. Kişilerde öncelikle kut sorunlar giderilmeye çalışılır. Özellikle kas gevşetmeye yönelik tedaviler uygulanır. Stres sorunu bulunuyorsa, hastaların yaşam tarzında değişimlere, ilaç enjeksiyonlarına ihtiyaç duyulabilir. Diş plağı uygulaması ağrının azaltılmasını, çene ekleminde ve dişlerde kalıcı hasar oluşmasını önleyebilir. Çene sıkma hastalığı olan kişilerin geceleri bu plakları takması gerekir. Bu aksatılırsa, kas kasılmaları yeniden etkili olabilir ve hastalık tekrar nüks edebilir. Gerekirse ek tedavilerle çene sıkma hastalığı iyileştirilmeye çalışılır. Bu hastalık uzun dönemde ciddi sorunlara neden olabilir. Bu yüzden rutin diş doktoru ziyaretleri ihmal edilmemeli ve çene sıkma hastalığını çağrıştıran belirtiler erken aşamada belirlenmelidir.

1 Yorum Yapılmış "Çene Sıkma Hastalığı"