Çene kemikleri içinde yer alan kistler, içleri sıvı ya da yarı sıvı materyallerle dolu patolojik boşluklardır ve çene kemiklerinde sıklıkla görülür. Kistler, embriyolojik gelişim sürecinde dokular içine yerleşen hücre artıkları veya enfekte olmuş diş köklerinin oluşturduğu irritasyon ile gelişebilirler. Çene kemiği kistleri, diş kökenli ya da diş kökenli olmaksızın ortaya çıkabilirler.

Çene kemiği kistinin tedavisinde ilaçlar her zaman sonuç vermeyebilir. Bu nedenle kist tedavileri ameliyat gerektirebilmektedir. Kistler bir bütün olarak ameliyat sırasında torbasıyla birlikte çıkarılır ve kistin büyüklüğüne göre bazı durumlarda ilave destek tedavileri uygulanabilir. Uygun bir ameliyat genelde olumlu sonuç verir. Çene kemiği kisti eğer çene kemiğinde hasara yol açmışsa, ameliyat yapılan bölgeye özel olarak uygulanan bazı greft materyalleri veya vücudun başka bölgesinden kemik alınarak o bölgede kemik oluşumu sağlanabilir.

Çene kemiği kistleri tedavi edilmedikleri zaman yüz bölgesinde şişliklere, iltihap akıntılarına, yüz dokusu sertleşmelerine, dudaklarda uyuşukluklara ve çene kemiğinde kendiliğinden kırılmalara neden olabilir. Ayrıca tümör oluşumuna da (iyi huylu ya da kötü huylu) sebep olabilirler. Çene kemiği kistinin tedavi sonrası bakımları, yakın hasta-hekim ilişkisi gerektiren durumlar doğurur. Ameliyat sonrası hastanın beslenmesi, hekimin uygun gördüğü şekilde olmalı ve verilen diyete kesinlikle uyulmalıdır. Ameliyat sonrası bakımda lokal pansumanlar ve ağız hijyeni hiçbir şekilde ihmal edilmemelidir.

Çene kemiği kistinin tedavisinin ihmal edilmesi ya da geciktirilmesi, hastalarda fonksiyonel (katı gıdaları çiğneyememe, çene hareketlerinde kısıtlılık) ve estetik (görüntü bozukluğu) kayıplara yol açabileceği gibi kistlerin tümör haline alarak hastanın ciddi şekilde hayatını tehdit edecek kadar ilerlemesi mümkündür.